Estonca Yeminli Tercüme
Estonca (Bu ses
hakkındaeesti keel (yardım·bilgi)), Estonya'nın resmî dilidir. 1.1
milyon Estonya vatandaşına ek olarak on binlerce Estonyalı göçmen
tarafından konuşulan dil. Ural Dil Ailesi'nin Fin-Ugor dilleri'ne
mensuptur. Dil, Finceye oldukça benzemektedir. Dili ailedeki diğer
dillerden ayıran en önemli özellik, kısa, uzun ve çok uzun olmak
üzere üç farklı tonlama barındırmasıdır.
Estonya'da 13. yüzyıldan 1918 yılına kadar hüküm süren Kuzey
Haçlılarının etkisi nedeniyle ülke, Danimarka, Almanya, İsveç, Rusya
gibi Cermen veya Slav halkların etkisinde kaldı. Bunun bir sonucu
olarak geçmişte Estonca verilen eserler oldukça azdır. Bu dilde
verilen eserlerin sayısındaki en belirgin artış, 19. yüzyıldaki
Aydınlanma Çağı süreciyle başladı. Her ne kadar Baltık Cermenleri
arasında, Estonya'yı Cermenlerle kaynaştırma düşüncesi yaygın
olduysa da, Estonya'nın tarihi olarak aydınlanması ve Cermen
istilası öncesindeki Eston kültürünün benimsenmeye başlanmasıyla
Estonlar, Danlara ve Almanlara karşı bağımsızlık savaşlarına
başladılar.
Estonya Bağımsızlık Savaşı'nın ardından, Estonca da hemen ülkenin
resmî dili haline getirildi. II. Dünya Savaşı'nda Sovyetler Birliği
tarafından ele geçirilen Estonya'nın resmî dilleri arasına Rusça da
eklendi. Yetmişlerin ikinci yarısında, iki dil bilme baskısı
nedeniyle, ülkede Rusça bilenlerin sayısı ivmeyle arttı. Rusça,
Estonlara, diğer Sovyet ülkelerinde olduğu gibi kardeş halkların
dili olarak tanıtıldı ve çocuklara erken yaşlarından itibaren bu dil
öğretildi. Her ne kadar Eston olmayan Estonya vatandaşlarına
okullarda Estonca öğretimi zorunlu olsa da, birçok kişi tarafından
bu gereksiz görüldü.[3] Perestroyka Dönemi sürecinde, Ocak 1989'da
Estonca yasası kabul edildi. Sovyet Rusyası'nın dağılmasıyla beraber
Estonya bağımsızlığını ilan etti ve Estonca, tekrar devletin tek
resmî dili oldu.
Bilinen en eski Estonca yazıtlar 13. yüzyıldan kalmadır. Livonyalı
Henry'nin vakayınamesi olan Originates Livoniae, Estonca yer
isimleri, kelimeler ve cümle parçaları barındırır. Günümüze kadar
gelen ve baştan sona Estonca olan en eski yazıtlar ise Kullamaa
duaları olarak bilinen yazıtlar olup 1524 ve 1528 yıllarından
kalmadır. 1525 yılında, Estonca yazılan ilk kitap basıldı. Kitap
Luteran el yazmalarından biridir. Ancak bu kitabın alıcısına asla
ulaşmadığı ve basımından kısa süre sonra yok edildiği bilinmektedir.
Yine günümüze kadar gelen ilk Estonca kitap ise 1535 yılında S.
Wanradt and J. Koell tarafından yazılan ve hem Almanca, hem Estonca
olan Luteran soru cevap formatındaki kitaptır. Bunun dışında 1627'de
din adamlarının kullanması için Almanca yazılan bir Estonca
dilbilgisi kitabı basıldı. 1686'da Yeni Ahit'in bir kopyası Güney
Estoncaya, 1715'te ise Estoncaya çevrildi. Daha sonra iki lehçe,
Anton Thor Helle tarafından Kuzey Estonca lehçesi üzerine tekrar
birleştirildi. Eston Edebiyatı'nda verilen en çok eser 19. yüzyılda,
Estofili döneminde (1750-1840) yazılmıştır.
Milli Eston Edebiyatı ise 1810'dan sonra ortaya çıktı ve Kristjan
Jaak Peterson gibi şairlerin felsefi şiirleri yayımlandı. 1525'ten
1917 yılına kadar 14.503 eser yayımlanırken, 1918 yılı ile 1940
yılları arasında 23,868 eser yayımlandı. Modern dönemde Jaan Kross
ve Jaan Kaplinski Estoncadaki en bilinen ve kitapları en çok dile
çevrilen sanatçılar olarak kaldı.
Estonca, Ural dillerinin Baltık-Fin dilleri koluna mensuptur. Bu
nedenle Estonca, birçok özellik bakımından Fince ile oldukça yakın
olduğu gibi, Avrupa'da Hint-Avrupa dillerine mensup olmayan birkaç
dilden biridir. Her ne kadar kültürel sürecin etkisiyle Estoncada
birçok komşu dillere ait sözcük bulunsa da, Estonca yine de yakın
dillerden olan İsveççe, Letonca, Rusça gibi dillerin hiçbirine
benzememektedir.
Estonca, Avrupa dillerinden Fince dışında Macarca ile yakın
akrabadır. Ancak bu iki dil arasında da oldukça belirgin farklar
mevcuttur. Estonca, Fince ve Macarca ile beraber sondan eklemeli bir
dildir. Dilde sözcüklere birçok ek getirilerek oldukça uzun sözcük
kurabilmek mümkündür. Ancak Estonca, diğer tüm Ural dillerinden
farklı olarak ünlü uyumu özelliğini kaybetmiştir. Ancak eski Estonca
metinlerde bu uyuma rastlamak mümkündür. Tüm bunların dışında
Estonca, sözcük sonlarındaki seslerin aşınması özelliğine sahip
olup, hemen hemen tüm günlük konuşmada bu durumla karşılaşmak
olasıdır. Estonca, özne-yüklem sırası itibarıyla, Özne-Yüklem-Nesne
düzenine sahiptir.
Estonca lehçeler Güney ve Kuzey lehçeleri olmak üzere iki gruba
ayrılır. Kuzey Estonca lehçeleri başkent Tallinn çevresinde
konuşulurken ülkenin de resmi dili olan Estonca bu lehçelerdendir.
Güney Estonca lehçeleri ise Tartu ve çevresinde konuşulur. Bu ana
lehçelerin dışında bir de ülkenin kuzeydoğusunda konuşulan
kirderanniku lehçesi mevcuttur.
Kuzey lehçeleri kesk veya orta lehçesini de içine alır. Batı
lehçeleri veya lääne, Läänemaa, Pärnumaa, Saaremaa ve Hiiumaa'nın
bulunduğu saarte (adalar) ile kuzeybatı kıyılarının ida (doğu)
lehçelerine karşılık gelir.
Güney grubu Tartu, Mulgi, Võro ve Seto lehçelerini kapsar. Bunlardan
bazıları Güney Estonca lehçelerinin birer parçasıyken, bazıları
başlı başına bir dildir. Özetle Võro başlı başına bir dilken Seto da
bu dilin bir lehçesi durumuna gelmiştir.
Alfa Ltd. - ®Konsolos Tercüme, çeviri işini uzun yıllardan beri
profesyonel olarak yapmakta olan ve Estonca lisan bilgileri, Estonca
konuşulan ülkelerde edindikleri yurt dışı eğitim ve tecrübeleriyle
pekişmiş tercümanları bünyesinde barındıran bir çeviri, tercüme ve
danışmanlık şirketidir. 2007 yılında kurumsallaşmış olan firmamız,
20 yılı aşkın bir zamandan beri ABD, Almanya, Avustralya, Hollanda,
İngiltere, İsveç, Kanada ve TÜRKIYE başta olmak üzere dünyanın
çeşitli ülkelerindeki resmi ve özel kuruluş ve organizasyonlar için
tercüme hizmetleri sağlamaktadır.
Müşteri mahremiyetinin korunması, zamanından önce teslim, pırıl
pırıl akıcı bir dille hazırlanmış aslına sadık, doğru ve eksiksiz
çeviri, müşteri memnuniyetinin sağlanması, başta gelen ilkelerimiz
arasındadır.
Firmamıza teslim ettiğiniz Estonca tercüme işleriniz daima hedef
dile ana dili düzeyinde vakıf kişilerce yapılır ve son kontrolden
geçirilir. Örneğin Estonca çeviri metniniz, ana dili Estonca olan
bir redaktör tarafından okunup düzeltildikten sonra size teslim
edilir. TÜRKIYE'deki okullarda öğretilen Estonca yabancı dil
seviyesiyle yapılan tercümeler, Estonca lisanını ana dil seviyesinde
bilen ve konuşan bir tercüman tarafından yapılacak çeviri kalitesine
asla erişemez! Nitekim bugün Turizm sektöründe, hatta 5 yıldızlı
otellerin çoğunda acemi ve ucuz tercümanların çevirmiş olduğu
tanıtım kitapçıkları hala kullanılmakta ve bunları okuyan ana dili
Estonca turistler için eğlence ve alay konusu olmaktadır. Firmanızın
prestiji söz konusuysa ucuz tercüme hizmetlerinden sakının!
Tercümanlarımız,
Mesleki Yeterliliğe Sahip....
Firmamız, tercüme hizmeti verdikleri lisan üzerine diplomalı,
mesleki yeterliliğe sahip, yetkin, ehil ve yurt dışı tecrübeleriyle
donanımlı, konularında uzman yüzlerce tercümanı bünyesinde
barındırmaktadır.
Bize güvenerek teslim ettiğiniz her proje, içerdiği konunun uzmanı,
o konuda eğitim almış, en az lisans, tercihen yüksek lisans ya da
doktora diplomalı yetkin bir tercüman tarafından çevirilir ve
ardından hedef dili ana dili seviyesinde bilen bir profesyonel
tarafından kontrolden geçirilir.
Tercüme sektöründeki bir çok firmanın sırf daha ucuza maletmek
çabasıyla benimsemiş olduğu yeterince iyi olsun yeter felsefesi
bizim asla kanıksamadığımız bir yaklaşım olup önümüze getirilen her
yeni projeyi dünkünden daha iyi yapabiliriz anlayışıyla ele alırız.
Yüksek Eğitim Sahibi....
Tercümanlarımızın hemen hepsi en az bir üniversite mezunu olup
minimum 5 yıllık çeviri tecrübesine sahiptirler. Master ve doktora
seviyesinde eğitime sahip olup çeviri alanındaki tecrübesi 20 yıldan
fazla olan tercümanlarımızın sayısı da bir hayli kabarıktır. Bir çok
tercüme bürosunun maliyet düşürmek için yaptığı gibi, öğrenci ya da
5 yıldan az tecrübeye sahip tercümanlarla prensip olarak
çalışmıyoruz. Tercümanlarımızın çoğu 30 yaş ve üzerinde olup belli
bir profesyonel olgunluğa sahip, uzmanlık alanlarında vasıflı,
diplomalı ve işinin ehli kişilerdir.
Tercüme işinin altın kuralı "daima ana diline çevir" olarak kabul
edilirse, Türkçe'den yabancı dillere yapılacak olan çevirilerin o
dilleri ana dili seviyesinde konuşan bir profesyonel tarafından
yapılması ya da en azından tashih edilmiş olması şarttır.
Tercüme yapmak profesyonellerin işidir.
Amatörlerin, hobi olarak çeviri yapanların, yabancı dil
öğretmenlerinin ya da yabancı dil bilen sekreterlerin eline emanet
edilmemelidir!
Sadece hatasız olmakla kalmayıp, pırıl pırıl ve akıcı bir dille
hazırlanmış bir tercüme işinin üretilmesi, ucuz fiyatlarla mümkün
değildir. Ancak bazen bu gerçeğin farkına vardığınızda iş işten
geçmiş olabilir.
TÜRKIYE’de “tercüman” mesleki ünvani, avukatlik ya da doktorluk
mesleklerinde oldugu gibi yasalar altinda koruma altina alinmis
degildir. Bu da demek oluyor ki, yeterli seviyede dil bildigine
"kendince" ikna olmus olan herkes tercüman oldugunu iddia edebilir.
Ardindan, uzmanlik gerektiren bir metin önlerine getirildiginde,
birakin çevirebilmeyi, tam ve dogru olarak anlamakta bile zorlanacak
bir dil seviyesinde olmalarina ragmen kendilerine tercüme bürosu
dahi açabilirler.
O YÜZDEN SİZİ UYARIYORUZ UCUZ TERCÜME HİZMETLERİNDEN SAKININ!
|