Japonca Yeminli Tercüme İzmir
Japonca (日本語, Nihongo),
128 milyonun üzerindeki Japonya'da insanlar ve Japon göçmen
toplulukları tarafından konuşulan bir Japon dilidir. Eklemeli olan
dil; fiil biçimleri ve konuşanın, dinleyicinin bağıl durumunu ve
konuşmada bahsedilen kişinin orada bulunup bulunmadığını belirten
özel sözcük kadrosuyla Japon toplumunun hiyerarşik doğasını yansıtan
karmaşık bir saygı ifadesi sistemi ile sivrilir. Japoncanın ses
envanteri diğer dillere göre küçüktür ve sözcüksel olarak tonlamalı
bir vurgu sistemi vardır. Ayrıca Japonca sözcüklerin ve hecelerin
sonunda 'n' (ん) ünsüzü dışında bir ünsüz bulunmaz.
Japonca üç farklı tipteki, Kanji (漢字 / かんじ) denilen Çince
karakterler, ve Çince karakterlerden uyarlanan iki hece yazısı
hiragana (平仮名 / ひらがな) ve katakana (片仮名 / カタカナ) alfabeleri ile
yazılır. Latin alfabesi, rōmaji (ローマ字) de günümüz Japoncasında sık
bir şekilde ve özellikle şirket adlarında, logolarda, reklamlarda ve
bilgisayara Japonca metinleri girerken kullanılır. Sayılar için,
genelde batı tarzı rakamlar kullanılır; fakat geleneksel Çin-Japon
rakamları da olağandır.
Japoncanın söz varlığı büyük oranda Çince ve İngilizce gibi
dillerden ödünç sözcükler vasıtasıyla etkilenmiştir.
Sınıflandırma
Japonca, Ryukyu dilleri ile birlikte bir Japon dilidir. Başka
sınıflandırmalara göre ise Ryukyu dilleri Japoncanın lehçeleridir ve
Japonca bir izole dildir.
Bu grubun diğer dillerle ilişkisi hakkında varsayımlar ortaya konmuş
olmakla birlikte, bu sınıflandırmalara tartışmalıdır. Japoncanın
Korece ile akraba olabileceği öne sürülmüştür. Ayrıca Aynuca,
Avustroasya dilleri ve (diskredite edilmiş) Ural-Altay dil
ailesi/Altay dillerinin Japonca ile ilişkili olduğu savunulmuştur.
Bu teorilerin hiçbiri akademide genişçe kabul görmemektedir.
Resmî durumu
Japonca, fiilen Japonya'nın resmî dilidir. Standart kabul
edilebilecek bir dil formu vardır: hyōjungo (標準語, Standart Dil) veya
kyōtsūgo (共通語, Ortak Dil). İki terimin anlamı neredeyse aynıdır.
Hyōjungo veya kyōtsūgo lehçenin karşılığını şekillendiren bir
anlayıştır. Bu tipik dil Meiji Restorasyonundan (明治維新 meiji ishin,
1868) sonra iletişim gereksinimi için Tokyo şehir merkezinin dışında
konuşulan dilden türemiştir. Hyōjungo okullarda öğretilir,
televizyonda ve resmî iletişimlerde kullanılır ve Japoncanın bu
makalede ele alınan versiyonudur.
Eskiden standart Yazı Japoncası (文語 bungo, "edebî dil") konuşma
dilinden (口語 kōgo) farklıydı. Bungo yaklaşık 1900'e kadar Japonca
yazmanın temel yöntemiydi; o zamandan sonra kōgo kademeli olarak
etkisini genişletti ve iki yöntem 1940'lara kadar birlikte
kullanıldı. Bungo hâlen tarihçileri, edebiyatçıları ve avukatları (II.
Dünya Savaşından kalan birçok Japon kanunu her ne kadar sadeleştirme
gayretleri devam etse de hâlâ bungo ile yazılır.) biraz
ilgilendirir. Bungo dil bilgisi ve sözcük kadrosu bazen etki için
kullanılsa da Kōgo bugün hem konuşmada hem Japonca yazmada hakim
olan yöntemdir.
Tarih
Bugün en çok kabul gören görüşe göre ilk Japon dili lehçeleri 5 bin
yıl önce Korece'den türemiştir. Dilbilimciler, Japonca'nın tarihini
dört dönemde incelerler: Eski Japonca (8. yüzyıla kadar), Geç Dönem
Eski Japonca (9-11. yy), Orta Japonca (12-16. yy) ve Çağdaş Japonca
(17. yüzyıl sonrası). Bu dönemler boyunca, dilin dil bilgisinde veya
diziliminde önemli bir değişiklik olmamıştır. Fakat söz dağarcığı
önemli ölçüde değişim göstermiştir.
Bir başka varsayıma göre ise Japonların kökeninin Ainu, Moğollar ve
Avustroasya dilleri/Maleylerin karışımından oluşmuştur.
Japonca ilk dönemde sadece bir konuşma diliydi. Bir alfabeye sahip
değildi. Ancak 5. yüzyılın sonunda Çin'den, Kanji (漢字) denilen
harflerden oluşan yazı sistemi alınarak Japonca'ya uyarlanmıştır.
Yani Japoncayı Çin'den almamışlardır. Konuşma dillerinin üzerine Çin
alfabesi koymuşlardır. Zamanla Kanjilerden, Hiragana ve Katakana
hece alfabeleri türetilmiştir. Bugün Katakana yabancı kelimelerin
yazılımı için kullanılmaktadır. Örneğin kaşık sözcüğü İngilizcede
olduğu gibi "spoon" olarak kullanılmaktadır. Katakana'da spoon
(kaşık) スプーン (supūn) şeklindedir. İlk yazılı belgeler dokuzuncu ve
onuncu yüzyılda ortaya çıkmaya başlamıştır.
Yazı sistemi
Japoncada Hiragana, Katakana ve Kanji olmak üzere üç farklı yazı
sistemi kullanılır. Hiragana ve Katakana'yı alfabe (hece alfabesi)
olarak nitelendirebilirsek de Kanji için alfabe tanımını kullanmak
doğru olmaz.
Hiragana, kökeni Japonca olan kelimelerin ve ek, bağlaç ve edatların
yazımında kullanılmaktadır. Bu alfabede her karakter bir heceyi
ifade eder. Yalnızca 'n' (ん) ünsüzü kendi başına bir karakter ile
ifade edilir. Bazen cümle sonunda söylenen 'tsu' (つ) hecesi bazen
's' ünsüzü gibi söylenir. Bunlar dışındaki tüm heceler bir ünlü ile
biter.
Japoncaya diğer dillerden geçen sözcüklerin ve ses veya durum taklit
eden yansımaların (şırıl şırıl, çatır çutur, vb.) yazımında ise
Katakana alfabesi kullanılır.
Çin harflerinden uyarlanan Kanji ise kelime köklerini yazmakta
kullanılır. Yani her bir Kanji bir sözcüğü karşılar. Kanji'yi yazım
ve birleşim kurallarından ötürü bir alfabe olarak nitelendirmek
yanlış olur.[kaynak belirtilmeli] Örnek olarak: Kitap anlamına gelen
"hon" (ほん) sözcüğü Kanji ile "本" şeklinde yazılır. Bugün anlamına
gelen "kyou" (きょう) sözcüğü de "今日" şeklinde yazılır. Nasıl ki
Türkçede "bugün" sözcüğü "bu" ve "gün" sözcüklerinden türemişse;
Japoncada da "şimdi" anlamına gelen "ima" (いま) "今" ve "gün, güneş"
anlamına gelen "hi" (ひ) "日" sözcüklerinin birleşmesiyle oluşmuştur
ve "kyou" (きょう) olarak okunur.
Japon yazı sisteminin karmaşık gibi görünen özellikleri onu
Avrupalılar tarafından öğrenilmesi zor bir dil haline getirmektedir,
ancak bu dili hiç bilmeyen herhangi bir insan bile Japonca yazılmış
bir metine bakarak Kanjileri, Hiragana ve Katakana hecelerinden
kolayca ayırt edebilir.
Söz varlığı
Japoncanın sözcük kadrosu ağır bir şekilde diğer dillerden ödünç
sözcüklerle etkilenmiştir. Çok sayıda sözcük 1500 yılın üzerindeki
bir devrede ya Çinceden alınmış ya da Çince örneklerden
türetilmiştir. Japonca, 19. yüzyıl sonlarından itibaren başta
İngilizce olmak üzere Hint-Avrupa dillerinden gözle görülür miktarda
kelime almıştır. İlk defa 16. yüzyılda Japonya'nın Portekizle ve
daha sonra 17. yüzyılda başlıca Hollanda ile arasındaki özel ticaret
ilişkisinden dolayı Portekizce, Almanca ve Felemenkçe de etkili
olmuştur. Japonca "naifu" (ナイフ), İngilizce knife (bıçak), Japonca
pan (パン) Portekizce pão (ekmek) bu sözcüklere birer örnektir.
Alfa Ltd. - ®Konsolos Tercüme, çeviri işini uzun yıllardan beri
profesyonel olarak yapmakta olan ve Japonca lisan bilgileri, Japonca
konuşulan ülkelerde edindikleri yurt dışı eğitim ve tecrübeleriyle
pekişmiş tercümanları bünyesinde barındıran bir çeviri, tercüme ve
danışmanlık şirketidir. 2007 yılında kurumsallaşmış olan firmamız,
20 yılı aşkın bir zamandan beri ABD, Almanya, Avustralya, Hollanda,
İngiltere, İsveç, Kanada ve Türkiye başta olmak üzere dünyanın
çeşitli ülkelerindeki resmi ve özel kuruluş ve organizasyonlar için
tercüme hizmetleri sağlamaktadır.
Müşteri mahremiyetinin korunması, zamanından önce teslim, pırıl
pırıl akıcı bir dille hazırlanmış aslına sadık, doğru ve eksiksiz
çeviri, müşteri memnuniyetinin sağlanması, başta gelen ilkelerimiz
arasındadır.
Firmamıza teslim ettiğiniz Japonca tercüme işleriniz daima hedef
dile ana dili düzeyinde vakıf kişilerce yapılır ve son kontrolden
geçirilir. Örneğin Japonca çeviri metniniz, ana dili Japonca olan
bir redaktör tarafından okunup düzeltildikten sonra size teslim
edilir. Türkiye'deki okullarda öğretilen Japonca yabancı dil
seviyesiyle yapılan tercümeler, Japonca lisanını ana dil seviyesinde
bilen ve konuşan bir tercüman tarafından yapılacak çeviri kalitesine
asla erişemez! Nitekim bugün Turizm sektöründe, hatta 5 yıldızlı
otellerin çoğunda acemi ve ucuz tercümanların çevirmiş olduğu
tanıtım kitapçıkları hala kullanılmakta ve bunları okuyan ana dili
Japonca turistler için eğlence ve alay konusu olmaktadır. Firmanızın
prestiji söz konusuysa ucuz tercüme hizmetlerinden sakının!
Tercümanlarımız,
Mesleki Yeterliliğe Sahip....
Firmamız, tercüme hizmeti verdikleri lisan üzerine diplomalı,
mesleki yeterliliğe sahip, yetkin, ehil ve yurt dışı tecrübeleriyle
donanımlı, konularında uzman yüzlerce tercümanı bünyesinde
barındırmaktadır.
Bize güvenerek teslim ettiğiniz her proje, içerdiği konunun uzmanı,
o konuda eğitim almış, en az lisans, tercihen yüksek lisans ya da
doktora diplomalı yetkin bir tercüman tarafından çevirilir ve
ardından hedef dili ana dili seviyesinde bilen bir profesyonel
tarafından kontrolden geçirilir.
Tercüme sektöründeki bir çok firmanın sırf daha ucuza maletmek
çabasıyla benimsemiş olduğu yeterince iyi olsun yeter felsefesi
bizim asla kanıksamadığımız bir yaklaşım olup önümüze getirilen her
yeni projeyi dünkünden daha iyi yapabiliriz anlayışıyla ele alırız.
Yüksek Eğitim Sahibi....
Tercümanlarımızın hemen hepsi en az bir üniversite mezunu olup
minimum 5 yıllık çeviri tecrübesine sahiptirler. Master ve doktora
seviyesinde eğitime sahip olup çeviri alanındaki tecrübesi 20 yıldan
fazla olan tercümanlarımızın sayısı da bir hayli kabarıktır. Bir çok
tercüme bürosunun maliyet düşürmek için yaptığı gibi, öğrenci ya da
5 yıldan az tecrübeye sahip tercümanlarla prensip olarak
çalışmıyoruz.
Tercümanlarımızın çoğu 30 yaş ve üzerinde olup belli bir profesyonel
olgunluğa sahip, uzmanlık alanlarında vasıflı, diplomalı ve işinin
ehli kişilerdir.
Tercüme işinin altın kuralı "daima ana diline çevir" olarak kabul
edilirse, Türkçe'den yabancı dillere yapılacak olan çevirilerin o
dilleri ana dili seviyesinde konuşan bir profesyonel tarafından
yapılması ya da en azından tashih edilmiş olması şarttır.
Tercüme yapmak profesyonellerin işidir.
Amatörlerin, hobi olarak çeviri yapanların, yabancı dil
öğretmenlerinin ya da yabancı dil bilen sekreterlerin eline emanet
edilmemelidir!
Sadece hatasız olmakla kalmayıp, pırıl pırıl ve akıcı bir dille
hazırlanmış bir tercüme işinin üretilmesi, ucuz fiyatlarla mümkün
değildir.
Ancak bazen bu gerçeğin farkına vardığınızda iş işten geçmiş
olabilir.
Türkiye’de “tercüman” mesleki ünvani, avukatlik ya da doktorluk
mesleklerinde oldugu gibi yasalar altinda koruma altina alinmis
degildir. Bu da demek oluyor ki, yeterli seviyede dil bildigine
"kendince" ikna olmus olan herkes tercüman oldugunu iddia edebilir.
Ardindan, uzmanlik gerektiren bir metin önlerine getirildiginde,
birakin çevirebilmeyi, tam ve dogru olarak anlamakta bile zorlanacak
bir dil seviyesinde olmalarina ragmen kendilerine tercüme bürosu
dahi açabilirler.
O YÜZDEN SİZİ UYARIYORUZ UCUZ TERCÜME HİZMETLERİNDEN SAKININ!
|