Macarca Yeminli Tercüme İzmir
Macarca (kendi dilinde
magyar nyelv (yardım·bilgi)), Ural dil ailesi içinde yer alan ve
muhtemelen Ugor dilleri koluna ait, başlıca Macaristan ve
çevresindeki ülkelerde konuşulan bir dildir. Dilin yaklaşık 14.5
milyon konuşanı vardır ve bunların 10 milyonu Macaristan'da yaşar.
En büyük ikinci topluluk, 1.5 milyon konuşanı ile komşu Romanya'daki
Transilvanya bölgesindedir.
Sınıflandırma
Macarca Ural dil ailesine mensuptur. Bu aile içerisinde ise Batı
Sibirya ile Kuzey Norveç arasında yaşayan kavimlerin konuştukları
Fin-Ugor dilleri grubunda yer alır. Lapça, Fince, Estonca, Mordvince,
Çeremisçe, Züryence, Votyakça, Vogulca, Ostyakça da bu dil ailesi
içinde yer almaktadır. Buna rağmen Fin-Ugor dillerinin gerçek bir
Ural dil ailesi alt grubu olup olmadığı tartışmalıdır. Fin-Ugor
dilleri içerisinde, Macarca, Hantıca ve Mansice Ugor dillerini
oluşturur ve aile içinde birbirlerine en yakın akrabalık ilişkisini
gösterirler.
Eski teoriler
Eskiden Macarca Ural dilleri içerisinde daha geniş bir Ural-Altay
dil ailesi içerisinde sınıflandırılmış olmasına rağmen, günümüzde
genel kabul edilen görüş, Ural dillerinin kendi başına bir genetik
aile oluşturduğu, Altay dillerinin ise aralarında akrabalık
bulunmadığı ve bu benzerliklerin kültürel difüzyon ve alıntılamalar
ile açıklanabileceği yönündedir. Aynı zamanda 18. ve 19. yüzyılda,
Macarcanın Ural dilleri yerine Türk dilleri içerisinde
sınıflandırılması gerektiğine dair, "Ugor-Türk Savaşı" (Az ugor-török
háború) lakaplı akademik tartışmalar meydana gelmiştir, ancak fikir
birliği Ugor dilleri üzerinde sağlanmıştır. Macarcanın Türkçeye
benzerliğine verilen yaygın bir örnek şu cümledir: A zsebemben sok
alma van. Cebimde çok elma var.
Tarih boyunca, İbranice, Hunca, Sümerce, Mısırca, Etrüskçe, Baskça,
Farsça, Pelasgce, Yunanca, Çince, Sanskritçe, İngilizce, Tibetçe,
Magarca, Keçuva, Ermenice, Japonca ve diğer 40 dilin de aralarında
bulunduğu pek çok dil ile Macarcanın ilişkili olduğu iddia edilmiş
olmasına rağmen, ana akım dilbilimciler bu iddiaları sözdebilimsel
bulmaktadır.
Tarih
Macarlar yaklaşık MÖ 1000 yılında önce bağımsız bir kavim olarak
yaşamaya başlamış ve Milat sıralarında Ural dağlarının doğusuna
ulaşmışlardır. MS 5. yüzyılda Macarlar İç Asya'dan batıya doğru göç
eden Türklere katılarak onlarla birlikte Kafkas bölgesine gelmişler
ve kesintisiz 500 yıl boyunca da burada oğuz Türkleri ile birlikte
yaşamışlardır. Macarlar tarihte Onoğurlar ve Ön Bulgarlar ile yakın
bir ilişkide bulunmuş ve bu dönemde Macarcaya Oğur dilleri kökenli
özellikle de hayvan yetiştiriciliği ve tarımla ilgili yaklaşık
250[kaynak belirtilmeli] kadar sözcük geçmiştir. Bunlara örnek
olarak árpa (arpa), búza (buğday), borsó (burçak), gyümölcs (yemiş),
szőlő (<sidleğ / üzüm), bor (şarap), bika (boğa), ökör (öküz), borjú
(buzağı),[8] barsony (<barçın/kadife), sátor (çadır), kapu (kapı),
tenger (deniz), sárga (sarı), bélyeg (<bilig / pul) yer
almaktadır.[kaynak belirtilmeli] Oğurlar, Macarların yazıyla
tanışmasında önemli bir rol oynamıştır. Günümüz Macarcasında
kullanılan ve Macarcaya Batı Türkçesinden geçen ír (yazmak) ve betű
(<betik / harf) sözcükleri bu etkiyi göstermektedir.[kaynak
belirtilmeli]
Günümüzdeki yurtları olan Karpatlar Havzası'na 896 yılında yerleşen
Macarlar, 1001 yılında Hristiyanlığın kabulünden sonra bulundukları
bölgenin etnik karakteri dolayısıyla Eski Kilise Slavcası,
Sırp-Hırvatça, Sloven, Çek, Slovak dillerinden de tarım, ekonomi, ev
aletleri, din, devlet yönetimine ilişkin birçok sözcük almışlardır.
Bu dillerin yanı sıra Türk dilleri ailesinde yer alan Kumanca ve
Peçenekçe de 12. ve 13. yüzyıl civarında Macarca üzerinde etkiler
bırakmıştır. Macarca ise Rumenceyi etkilemiş olup, Rumencede yer
alan söz varlığının yaklaşık %1.5'inin kökeni Macarcaya
dayanmaktadır.
Bunun dışında Macar diline Latinceden de özellikle Hristiyanlık,
devlet yönetimi, devletlerarası ilişkiler, eğitim ve hukuk
alanlarında birçok sözcük girmiştir. Macarcaya en başta Almancadan
olmak üzere, İtalyanca ve Fransızca, Arapça ve Farsçadan da birtakım
sözcükler girmiştir.
Alfabe
Macarlar kendi dillerine özgü bazı sesleri gösteren işaretleri de
ekleyerek Orhun alfabesindeki harflere çok benzeyen harflerden
meydana gelen bir tür oyma yazısı kullanmışlardır.[kaynak
belirtilmeli] Hristiyanlığı kabul ettikten sonra bu alfabe yerini
Latin abecesine bırakmış olmakla birlikte bugünkü Romanya'nın Doğu
Erdel bölgesinde oturan bir Macar boyu olan Székely'ler (Sekeller)
tarafından yüzyıllar boyunca kullanılmıştır. Modern Macar alfabesi
42 harftir.
Macarcaya geçen Türkçe sözcükler
Macarlar gerek bugünkü Kuzey Rusya'da, gerekse Karpatlar havzasında
ilişkiye geçtikleri Kumanlar ve Peçeneklerden de Türkçe sözcük
almışlardır [bicska (bıçak), boza (boza), koboz (kopuz),anya
(ana/anne).
Yaklaşık 150 yıl kadar süren Osmanlı egemenliği döneminde Türkçeden
Macarcaya birkaç sözcük girmiştir [Örn: findzsa (fincan), dohány
(<duhan / tütün), ibrik (ibrik), papucs (pabuç), csizma (çizme) ...]
Son olarak da hangi dönemde Macarcaya yerleştiği bilinmeyen
sözcükler vardır. [Örn.: oroszlán (arslan) ... ]
Alfa Ltd. - ®Konsolos Tercüme, çeviri işini uzun yıllardan beri
profesyonel olarak yapmakta olan ve Macarca lisan bilgileri, Macarca
konuşulan ülkelerde edindikleri yurt dışı eğitim ve tecrübeleriyle
pekişmiş tercümanları bünyesinde barındıran bir çeviri, tercüme ve
danışmanlık şirketidir. 2007 yılında kurumsallaşmış olan firmamız,
20 yılı aşkın bir zamandan beri ABD, Almanya, Avustralya, Hollanda,
İngiltere, İsveç, Kanada ve TÜRKIYE başta olmak üzere dünyanın
çeşitli ülkelerindeki resmi ve özel kuruluş ve organizasyonlar için
tercüme hizmetleri sağlamaktadır.
Müşteri mahremiyetinin korunması, zamanından önce teslim, pırıl
pırıl akıcı bir dille hazırlanmış aslına sadık, doğru ve eksiksiz
çeviri, müşteri memnuniyetinin sağlanması, başta gelen ilkelerimiz
arasındadır.
Firmamıza teslim ettiğiniz Macarca tercüme işleriniz daima hedef
dile ana dili düzeyinde vakıf kişilerce yapılır ve son kontrolden
geçirilir. Örneğin Macarca çeviri metniniz, ana dili Macarca olan
bir redaktör tarafından okunup düzeltildikten sonra size teslim
edilir. TÜRKIYE'deki okullarda öğretilen Macarca yabancı dil
seviyesiyle yapılan tercümeler, Macarca lisanını ana dil seviyesinde
bilen ve konuşan bir tercüman tarafından yapılacak çeviri kalitesine
asla erişemez! Nitekim bugün Turizm sektöründe, hatta 5 yıldızlı
otellerin çoğunda acemi ve ucuz tercümanların çevirmiş olduğu
tanıtım kitapçıkları hala kullanılmakta ve bunları okuyan ana dili
Macarca turistler için eğlence ve alay konusu olmaktadır. Firmanızın
prestiji söz konusuysa ucuz tercüme hizmetlerinden sakının!
Tercümanlarımız,
Mesleki Yeterliliğe Sahip....
Firmamız, tercüme hizmeti verdikleri lisan üzerine diplomalı,
mesleki yeterliliğe sahip, yetkin, ehil ve yurt dışı tecrübeleriyle
donanımlı, konularında uzman yüzlerce tercümanı bünyesinde
barındırmaktadır.
Bize güvenerek teslim ettiğiniz her proje, içerdiği konunun uzmanı,
o konuda eğitim almış, en az lisans, tercihen yüksek lisans ya da
doktora diplomalı yetkin bir tercüman tarafından çevirilir ve
ardından hedef dili ana dili seviyesinde bilen bir profesyonel
tarafından kontrolden geçirilir.
Tercüme sektöründeki bir çok firmanın sırf daha ucuza maletmek
çabasıyla benimsemiş olduğu yeterince iyi olsun yeter felsefesi
bizim asla kanıksamadığımız bir yaklaşım olup önümüze getirilen her
yeni projeyi dünkünden daha iyi yapabiliriz anlayışıyla ele alırız.
Yüksek Eğitim Sahibi....
Tercümanlarımızın hemen hepsi en az bir üniversite mezunu olup
minimum 5 yıllık çeviri tecrübesine sahiptirler. Master ve doktora
seviyesinde eğitime sahip olup çeviri alanındaki tecrübesi 20 yıldan
fazla olan tercümanlarımızın sayısı da bir hayli kabarıktır. Bir çok
tercüme bürosunun maliyet düşürmek için yaptığı gibi, öğrenci ya da
5 yıldan az tecrübeye sahip tercümanlarla prensip olarak
çalışmıyoruz.
Tercümanlarımızın çoğu 30 yaş ve üzerinde olup belli bir profesyonel
olgunluğa sahip, uzmanlık alanlarında vasıflı, diplomalı ve işinin
ehli kişilerdir.
Tercüme işinin altın kuralı "daima ana diline çevir" olarak kabul
edilirse, Türkçe'den yabancı dillere yapılacak olan çevirilerin o
dilleri ana dili seviyesinde konuşan bir profesyonel tarafından
yapılması ya da en azından tashih edilmiş olması şarttır.
Tercüme yapmak profesyonellerin işidir.
Amatörlerin, hobi olarak çeviri yapanların, yabancı dil
öğretmenlerinin ya da yabancı dil bilen sekreterlerin eline emanet
edilmemelidir!
Sadece hatasız olmakla kalmayıp, pırıl pırıl ve akıcı bir dille
hazırlanmış bir tercüme işinin üretilmesi, ucuz fiyatlarla mümkün
değildir.
Ancak bazen bu gerçeğin farkına vardığınızda iş işten geçmiş
olabilir.
TÜRKIYE’de “tercüman” mesleki ünvani, avukatlik ya da doktorluk
mesleklerinde oldugu gibi yasalar altinda koruma altina alinmis
degildir. Bu da demek oluyor ki, yeterli seviyede dil bildigine
"kendince" ikna olmus olan herkes tercüman oldugunu iddia edebilir.
Ardindan, uzmanlik gerektiren bir metin önlerine getirildiginde,
birakin çevirebilmeyi, tam ve dogru olarak anlamakta bile zorlanacak
bir dil seviyesinde olmalarina ragmen kendilerine tercüme bürosu
dahi açabilirler.
O YÜZDEN SİZİ UYARIYORUZ UCUZ TERCÜME HİZMETLERİNDEN SAKININ!
|